7 Temmuz 2012 Cumartesi

Tayin mahkumu


Yüzlerindeki ifadeye, beden dillerindeki mesafeye bakınca, gelin ve damat hariç bu fotoğrafta yer alanların ne damadın ne de gelinin akrabası olmadığına neredeyse hiç şüphem yok. Mutlu çifti kuşatanlar belli ki başka şehirde evlenen bu garibanların yardımına yetişen uzak aile efradı veyahut damadın memuriyetteki amirlerinin eşleri, anneleri.
Gelin moda dergilerinden Amerika ve Avrupa’daki soylu ailelerin, ünlü sanatçıların nikâh fotoğraflarını takip edecek kadar şehirli; porselen tenine bakıldığında Türkiye’nin batı bölgelerinden, kim bilir belki de İstanbul ya da İzmir’den. Gelinlik olarak seçtiği beyaz elbisesinin kollarının kısa olması da evden getirdiklerinin çetin hava koşullarına hazırlıksız yakalandığını işaret ediyor olabilir. Bu henüz kışını görmediği gri paltolular şehrinde günün anlamına uygun şekilde bavuldaki en açık renkli elbisesini giydi; yahut belki mevsimlerden az-kalsın-bahar idi ve sıcak kanıyla aceleci davranıp yalancı kış güneşine uydu. Damadın ona hayli tezat kaçan ten rengi ve gür kaşlarından dolayı doğu veya güney bölgelerden bir şehirden olabileceğini tahmin ediyorum. Taşrada heves ve hırsla okumuş, eğitimine devam etmesi için büyük şehre gönderilmiş, başarılı bir hâkim/doktor/mühendis çıkmış ve şimdi tayin edildiği bu ücra köşede kendi gibi tayin mahkûmu yeni karısıyla kurdukları yeni moda çekirdek ailenin hatrına, ciddiyetle karışık neredeyse-gülümsüyor.
Fotoğraftaki erkekler arasında, damat dâhil, bu nikâhtan en memnun görüneni, arka sıra sol baştaki tebessüm etmiş genç; gelinin elindeki çiçeği de tebrik vesilesiyle getirmiş. Yan masasında çalışan ve bir takım evraklara damgalar basıp imzalamakla gününü geçiren arkadaşının böylesine güzel bir gelin bulması, kendi adına umutlarının pekişmesine, dolayısıyla sevinmesine neden oluyor.


Elmira


Belediyede Kıyılan Nikah Sonrası Kapının Önünde Yakın Aile Çevresi İle.

Bin dokuz yüz kırklar, belki de ellilerin başları olmalı. Güzeller güzeli gelinin yüzündeki sevince, kıyafetindeki özene dikkat. Kim bilir nerede?  Bu yıllarda çekilmiş  fotoğraflarda belirgin işaret(ler) yoksa coğrafyaya ilişkin bir şeyler söylemek kolay değil.  Taşra elitinin, devlet hizmetindeki küçük memurların kılık kıyafet ve vücut dillerini Başkent veya İstanbul’daki benzerlerinden  ayırt edebilmek hemen hemen imkansız.



BvP.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder