30 Nisan 2013 Salı

Altı Satırda Aşk Romanı


4.4.943 Adana 



Pek az fotoğrafın arkasına yazılan, görüntünün kendisinden daha güçlü olur. 
Tutkuyu, özlemi bundan daha iyi anlatanı var mı? Bilmiyorum. En azından bendekiler arasında yok. Özleminin karşılıklı olduğundan bu kadar emin olan, “Kocacığın” yazıp altını imzalayabilen şu adamınki ne büyük bir mutluluk. Kim bilir kaç zamandır kısılıp kalmış şu adamınki ne büyük çaresizlik…

4.4.943
Adana 
Sevgili karıcığım, sana Hatıra olarak
gönderiyorum.
daima bakarsın.
Kocacığın

Bin dokuz yüz kırk üç İkinci Dünya Savaşına girilmemiş olmasına rağmen savaşın yarattığı ekonomik ve sosyal olumsuzlukların Türkiye’de en derinden, en berbat hissedildiği yıl. O dönemde Türkiye nüfusunun yaklaşık 18 milyon, silah altındakilerin bir milyon olduğunu düşünürsek hemen hemen her on sekiz kişiden biri asker. Ekonomik yaşamdan çekilen bu büyük iş gücünün toplumsal yapıda yarattığı sıkıntılar öyle kolay omuzlanacak şeyler değil. O zamanlar omuzlanmış gibi görünen “şeyler”in yarattığı travmaları Türkiye’de 1945 sonrasının  politik ve sosyal şekillenişinde gözlemek, izlemek zor değil.   Murat Metinsoy alçak gönüllükle“Savaşın sıradan insanlar, işçi sınıfı, küçük esnaf, küçük köylülük, kadın ve  çocuk üzerindeki etkilerine ve bu kesimlerin savaşın getirdiği değişikliklere ve savaş yıllarındaki devlet politikalarına tepki ve direnişlerine, toplumsal değişim sürecindeki rollerine dair ayrıntılı çalışmalar henüz yapılmadı” dese de,  “ İkinci Dünya Savaşı’nda Türkiye”  adlı kitabı sanırım konu ile ilgili şimdiye dek yapılmış en ayrıntılı, toparlayıcı ve anlaşılır  çalışma.  Bu ufak fotoğrafa bakıp, önü ve arkasının söyledikleri  ile yetinmek istemeyenler için epey yararlı olabilir.

BvP

Metinsoy, Murat. İkinci Dünya Savaşı’nda Türkiye, “Savaş ve Gündelik Yaşam”, Homer Kitabevi, 2007.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder